Posta Güvercini sevdalısı Mike Tyson

İçindekiler

Posta güvercini sevdası, dünya üzerinde her yerde ve hiç ummadığımız kişilerle karşımıza çıkabilir bir sevda. Çoğunuzun bildiği gibi bu uğraşla bir kere tanışan bir daha kolay kolay bırakıp arkasını dönemiyor. Belki zaman zaman ara vermeler olabiliyor ama kıyısından köşesinden ilgi bir şekilde devam ediyor. Tiyatrocuların ‘Sahne tozunu bir kere yutmak’ tabirindeki anlamla, biz güvercin sevdalılarının ‘Kanat sesini bir kere duymak’ tabiri altında yatan anlam tamamen aynı. İlginç bir büyüsü var bu işin. Zaten böylesi bir büyü olmasaydı durduk yere dünya üzerinde en çok takipçisi olan sporlardan biri haline nasıl gelebilirdi ki!

“Posta Güvercini ve Casusluk” başlıklı yazımda bu sporla ilgili istatistiklerden sizlere biraz bahsetmiştim. Mesela; merkezi Belçika’da olan uluslar arası federasyona bağlı Alman yetiştiriciler birliğinin 75.000 aktif üyesi olduğunu yazmış ve ülkemizden basit bir örnek olarak Facebook örneğini vermiştim. Facebook’ta amatör ya da profesyonel ruhla açılmış olan, güvercinlerle ilgili sayfaların toplam takipçi sayısı 300.000 civarındaydı. Şimdi çok daha artmış durumda olduğuna eminim. Çünkü bu sayımı yaklaşık bir yıl kadar önce kendim yapmıştım. Bunlar gerçekten de çok ciddi rakamlar arkadaşlar! Hem de bu sayfaların takipçileri Facebook bünyesinde, farklı farklı birçok kategoride açılmış olan sayfaların takipçilerine nazaran, sayfa içerisinde çok daha aktif ve hareketliler. Yani; güvercin sevdası tam bir tutku.

Posta güvercini aşkıyla bizi şaşırtan isimler

Bu kadar çok takipçisi olan bir branş içerisinde, ‘O da bu sporla ilgileniyor’ diye duyduğumuz zaman çok şaşırdığımız isimlerle de karşılaşıyoruz doğal olarak. Gerçi şaşırmak tam olarak doğru bir ifade olmayabilir, şaşırmak yerine sanırım hoşnut olmak çok daha doğru bir ifade olacak. Güvercinlerle dostluk kurmuş olmalarına ya da hayatlarında bu tüylü dostlara yer ayırmış olmalarına sevindiğimiz isimler demek çok daha doğru olacak.

Örneğin; Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, sinema oyuncusu ve yönetmen Ata Demirer, Amerikalı boksör Mike Tyson…vs.

Bu yazıda Amerikalı ünlü boksör Mike Tyson’dan bahsedelim. Aziz Yıldırım, Ata Demirer ve diğer şöhretlere ise başka yazılarda detaylarıyla değiniriz. Sizin de bildiğiniz, güvercin sevdasına tutulmuş şöhretler varsa yorum kısmına kim olduklarını yazın lütfen. Böylece listeyi çoğaltmama yardım etmiş olursunuz.

Bu tutkudan nasibini almış ünlü boksör Mike Tyson’ın kulaklarını çınlatmaya başlayalım biraz.

Demir Yumruk lakabıyla tanınan dünyaca ünlü boksör, ‘Artık tükendim. Kalbimde boks yapma isteği ve cesareti kalmadı’ sözleriyle 2005 yılında boks hayatına son vermişti. Bu mevzu boks sporuyla ilgilenen, dünyanın birçok yerindeki kişileri bir hayli şaşırtmıştı. Bu açıklamasının ardından da bazı filmlerde rol aldı kendisi. Tabi ki boksu bıraktıktan sonra, eskisi gibi zaman sıkıntısı olmadığı için, güvercin tutkusuna da hayatında daha çok yer açma imkanı buldu.

Bu konuya değinen haberler içerisinde Amerikan basınında atılan en iyi başlık bence şu;

‘Tyson artık tüy sıklette mücadele ediyor’

Çok iyi espri değil mi?

Posta güvercini serüveni nasıl başladı?

Güvercinleri için ‘en iyi arkadaşlarım’ ifadesini kullanan Mike Tyson’ın güvercin besleme serüveni şöyle başlamış;

Çocukluk yıllarında yaşadığı Brooklyn’in bazı bölgelerinde güvercin beslemek ve bu sporla uğraşmak oldukça yaygın bir durummuş. Komşularından birine ait olan güvercinleri görmüş ve görür görmez aşık olmuş.

Hatta bir röportajında; ‘Hayatımda sevdiğim ilk şey güvercinlerdi.’ diye bilgi vermiş.

Çocukluğunda sadece bir tane güvercin beslemiş. O bölgede bilinen bir çetenin, genç bir üyesi izinsiz şekilde Mike’ın güvercinini almış ve Mike’ın ikazlarına rağmen güvercini geri vermemiş. Öfkeden gözü dönen Mike kendinden büyük olan bu gençle giriştiği kavgada onu nakavt etmiş ve güvercinini geri almış.

Bu olay esnasında ki duygularını şöyle ifade etmiş ünlü boksör;

‘Bir anda dünyam yıkılmıştı. Hayata başka bir gözle bakmaya başlamıştım.’

Bu ifadesine bakarak güvercinine nasıl bir sevgiyle bağlı olduğunu anlamak zor değil.

Çok ilginçtir; boks sporuna başlaması da bu olayın ardından gelişmiş. Bu kavga esnasında çok iyi dövüştüğünü gören bir boks antrenörü Mike’ı elinden tutmuş ve boks sporunu ona öğretmeye başlamış. Nereden nereye!

2005 yılında boksu bıraktıktan sonra ‘Boksu bıraktım ama kuşlar benim ilk sevdam, onları bırakmadım. Bu dalda yavaş ama emin adımlarla ilerliyorum. Bu bir rekabet değil, hepimiz güvercin aşığıyız. Kendimi bildim bileli güvercin besliyorum. İnsanlar deli olduğumu düşünüyor ama ölene kadar bu işi yapacağım.’ demiş.

Son yıllarda en çok zaman ayırdığı uğraşı bu. Yarışlara katılmayı ve bu sporu tanıtıcı projelerde yer almayı da ihmal etmiyor. Sanırım son olarak Animalplanet için Taking on Tyson adıyla bir belgesel çekiminde yer aldı. Bu belgesel sonrasında belki başka projelerde de yer almıştır ama öyle olsa kesin denk gelirdim diye düşünüyorum.

Mike Tyson’ın Posta güvercini sevdasına gözlerinizle tanık olabilmeniz için size birkaç video,

İyi seyirler…

Güvercinleri için arkadaşlarıyla birlikte kafes inşa ediyor

Yarış kazandıran favori güvercini

Güvercinleri arasında bir şahin görünce çılgına dönüyor

Posta Güvercini ile ilgili benzer yazılar

Posta Güvercini sevdalısı Mike Tyson