Güvercinler sevildiğini bilmek ister

Güvercinlere sevginizi gösterin, müzik dinletin mesela, şarkı söyleyin, öpün, okşayın. Güvercin eğitiminde sevgi faktörünün sağladığı verimlilik tıpkı insanoğlunda olduğu gibi şaşırtıcı derecede sonuçlar doğurur. Sevginizi göstermek güvercin sağlığına da aynı derecede olumlu etki yapar. Güvercinlere sevginizi göstererek birçok hastalığa karşı onların bağışıklık sistemini güçlendirmiş olursunuz.

Güvercin sevdalıları bilirler; güvercinler çok yumuşak tabiatlı canlılardır. Posta güvercini tarihi hakkında bilgi içeren yazılara bakacak olursak güvercinlerin birçok kültürde saflık, masumiyet, barış gibi kavramları temsil ettiğini görürüz. Bu kavramların güvercinlere yakıştırılması güvercin doğasının narinliği yüzündendir.

Örneğin; İncil’in Matta 10/16 bölümünde ‘Sizi kurtların arasına koyunlar gibi gönderiyorum, artık yılanlar gibi akıllı ve güvercinler gibi saf olun’ denmektedir. Birçok inançta kutsal ruhu güvercinle simgelenmiştir. Hatta günümüzde bile dünyanın birçok yerinde, iyi kalpli, sevilen insanlar öldüklerinde arkasından ‘Güvercin oldu, uçup gitti’ tabiri kullanılır. Tatar Türkleri şiirlerinde aşkın sembolü olan güvercin Osmanlı Divan Edebiyatında ise ürkek ve titrek gönle, kalbe benzetilmiştir.

Özetle; güvercinlerle sevgi, saflık, narinlik arasında ki bağ dünya tarihinde çok eski zamanlardan beri kurulmaktadır ve her narin canlı gibi onlar da sevildiğini bilmek ister.

Ülkemizde ki derneklerin adlandırılmasında hatırı sayılır oranda ‘güvercin sevenler derneği’ isim kalıbının kullanılması güvercin aşkını gösteren güzel örneklerden. Bu derneklere üye olsun ya da olmasın güvercinlerle yakın ilişki içinde olan güvercin tutkunlarının çoğu kuşlarıyla olan ilişkilerini bir nevi meditasyona benzetirler. Çok da doğrudur. Güvercin seven ünlülerden, boksör Myke Tyson ya da Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım gibi popüler isimlerin benzer açıklamalarda bulunduklarını duymuşsunuzdur.

İşte bu meditasyon ve rahatlamanın sadece güvercin severlere yarayan, tek taraflı bir ilişki olmamasını savunanlardanım. Yani güvercinlerin de biz onların yanındayken kendilerini rahat hissetmeleri gerekiyor.

Sevildiğini bilen güvercin; potansiyel şampiyondur

Sevgi faktörünün birçok canlı türünde sağladığı verimliliği bilmeyen yok artık. Daha çok süt versin diye ineklerine ya da daha güzel büyüsünler diye serada bitkilerine klasik müzik dinleten, tarım ve hayvancılıkla uğraşan kişilerin haberlerini çok duyduk, izledik. Hepsine kocaman alkış olsun. Anne babaları ve hatta öğretmenleri tarafından sevgi gören çocukların okul başarılarının daha yüksek olduğunu da biliyoruz. Daha ne diyelim! Her canlının sevildiğini hissetmesi onun psikolojik ve fizyolojik gelişimi için olmazsa olmaz bir besin maddesi. Bir güvercinin yuvasına bağlı olması salım yerinden yuvaya dönmesini sağlayan şeydir ve bu sevginin derecesi dönüş hızını belirleyen faktörlerin başında gelir. Salındıkları yerden bir an evvel yuvasına dönme çabasında olan kuş en hızlı kuştur. En hızlı kuşun da güvercin yarışını kazanıp, şampiyon olacağını söylememize gerek yok herhalde. Sevgi, multi vitamin ya da doping yüklemesinden çok daha faydalı oluyor, inanın.

Sevgiyi hissettirebilmek, kalbinde güvercin sevgisi taşıyan herkesin yapabileceği bir şey değil. Uygulamada ihmaller yaşanabiliyor ya da kimileri sevgi gösterme konusunda tabiatları sebebiyle pek rahat olamıyor. Yardımcı olup, neler yapılabileceğini listeleyelim;

Posta Güvercini

  • Bir güvercine sevildiğini hissettirmek için yapılması gereken ilk şey yaşam alanının temiz, ideal kümes özelliklerinde olması ve besleme, sağlık bakımlarının uygun şekilde periyodik yapılmasıdır. Bu konudaki hassasiyetinizi koruyun.
  • Temas kurmaktan çekinmeyin, ilk zamanlar ürküyor gibi olsalar bile zamanla buna alışacaklardır. Zarifçe okşadığınızı görüp sonraki ele alımlarınızda önceki kadar ürkek olmayacaklar. Öpmeyi de ihmal etmeyin tabi, güvercinler en çok bunu severler. Böylece size olan güveni ve bağışıklık sistemi de güçlenecektir.
  • Güvercinler koku alma duyusu gelişmiş canlılardır, bizler yaşadığımız ortamlarda güzel koku duymaktan ne kadar hoşlanıyorsak onlar da bundan hoşlanıyorlar. Kümese güzel ve hafif bir koku yayacak oda parfümü koyabilirsiniz. Güvercinlerin nasıl yön bulduklarına dair yazılan yazılardan bildiğiniz gibi öne sürülen en güçlü ihtimallerden biri, koku yoluyla yön buldukları idi. Bu ihtimali yabana atmayın, çatı uçuşlarından yuvasına dönüşte sorun yaşayan kuşları için bu yöntemi uygulayıp olumlu sonuç alan birkaç kişiyi biliyoruz.
  • Yanlarında olduğunuz zamanlarda gürültü yapmadan, mümkünse yumuşak ses tonuyla konuşun. Güzel melodili, yumuşak müzikler dinletin. Kuşlarına müzik dinleterek olumlu sonuç alan birkaç kişinin bu deneyimi paylaştıkları forum yazılara denk gelmiş olabilirsiniz. Yaşadığınız evde kümesle aranızdaki mesafe ne kadar, bilemiyoruz. Eğer yakınsanız güvercinlerin sizi dinliyor olduklarını bilin. Sesinizde gerginlik, üzüntü, sevinç ne varsa bunu hemen algılayacaklardır. Yanlarında olmadığınız anlarda onlara laf atabilirsiniz. Söyleyeceklerinizi algılarlar. Kullandığınız kelimelerin anlamlarını tabi ki bilmezler ama yayılan rezonansla ses tonunuzun ne tür bir duygu barındırdığını bilirler. Sevgi, kızgınlık, üzüntü ve diğer tüm duyguları hissederler.
  • Güvercinler renkleri severler. Tıpkı muhabbet kuşları kafeslerine yapıldığı gibi güvercin kümesine rengarenk ve sallandıkça tatlı sesler çıkaran objeler koyabilirsiniz. Eğlenceli vakit geçirmelerinin yanı sıra yuvaya alışmalarına da olumlu etki edecek önemli metotlardan biridir.

Bu ve benzer metotlarla güvercinlere sevginizi hissettirerek sağlık durumlarının, güçlerinin ve yuvalarına olan bağlılıklarının arttığını günbegün gözlemleyebilirsiniz.

Posta güvercini ile ilgili benzer yazılar: